Tour de France Tarihçesi
(Pedal Türkiye’de yayınlanmıştır)
Daha önce burada Tour de France’ın başlangıcında çok önemli yere sahip L’Auto Gazetesi ve editör, aynı zamanda bir bisikletçi olan Henri Desgrange’dan kısaca bahsetmiştik ki çok daha detay inceleyeceğimiz bir karakter olacak, ancak bu yılki büyük tur öncesinde başlangıca ve yarış tarihçesine odaklanalım.
Henri Desgrange tanınmış bir bisikletçiydi ve Parc des Princes’teki velodromun Victor Goddet ile birlikte sahibiydi. Ünlü bir bisikletçi olması itibariyle, yazdığı kitaplar, bisiklet makaleleri ve Clément lastik şirketi için yazdığı basın bültenleri aracılığıyla tanınıyordu.
Tour de France’ın kökleri, ülkede iki rakip spor gazetesinin ortaya çıkmasına kadar uzanıyor. Bir yanda Fransa’nın ilk ve en büyük günlük spor gazetesi olan Le Vélo, diğer yanda, tanınmış gazeteciler ve iş adamları tarafından kurulan L’Auto vardı. Yeni gazete, editör olarak Henri Desgrange’ı atadı. Daha önce burada Tour de France’ın başlangıcında çok önemli yere sahip L’Auto Gazetesi ve editör, aynı zamanda bir bisikletçi olan Henri Desgrange’dan bahsetmiştik. Büyük yarış öncesinde kendilerini ve ilk yarışı hatırlayalım. Henri Desgrange tanınmış bir bisikletçiydi ve Parc des Princes’teki velodromun Victor Goddet ile birlikte sahibiydi. Ünlü bir bisikletçi olması itibariyle, yazdığı kitaplar, bisiklet makaleleri ve Clément lastik şirketi için yazdığı basın bültenleri aracılığıyla tanınıyordu.
L’Auto, rakibi Le Vélo’yu tiraj olarak geçmek için bir yarış düzenlemeye karar verdi ve 1903’te yarışı duyurdu. 1903 yılında gerçekleşen ilk Tour de France’ın Paris’te başlayıp Lyon, Marsilya, Toulouse, Bordeaux ve Nantes sonrası Paris’te bitmesi planlanmıştı. O dönemde geceleri de devam edecek bu tur çoğu bisikletçiye oldukça ürkütücü gelmişti. Tura yalnızca 15 bisikletçi başvurmuştu. Desgrange bu fikirden vazgeçmeye çok yaklaşmıştı. Dinlenmelerle birlikte Mayıs sonunda başlayacak ve Temmuz başında bitecek olan turda tarihler 1 – 19 Temmuz olarak değiştirildi. Tüm etaplarda saatte ortalama en az 20 kilometre yapanlara bir günlük harcırah teklif edildi. Ayrıca giriş ücreti 20’den 10 frank’a düşürüldü. Buna ilave olarak birincilik ödülü 12.000 frank ve her günün birincisi için ödülü 3.000 frank olarak belirlenmişti. Böylece kazanan, çoğu işçinin bir yılda kazandığının yaklaşık altı katını kazanmış olacaktı. Bu, yaklaşık toplam 60 katılımcıyı cezbetti ve katılımcılar arasında sadece profesyoneller değil amatörler, işsiz ve maceraperestler de vardı.
Turun gerektirdiği fiziksel çaba çok fazla olduğu için birçok bisikletçi ilk etapları tamamladıktan sonra yarıştan çekildi. Dördüncü etabın sonunda sadece 24 kişi kaldı. Maurice Garin, saatte 25,68 kilometre hızla ilk ve son iki etabı kazanarak turu domine etti. Sonuncu bitiren Millocheau, 64 saat 47 dakika 22 saniye arkasında turu bitirmişti. L’Auto’nun tirajı tur boyunca ikiye katlanmış ve amaca ulaşılmıştı.
Desgrande, bisiklet tarihinde önemli bir figürdü, ancak çok sevilen birisi miydi, okuduklarımızdan anladığımız kadarıyla pek de söylenemez.
Görseller: (Rouleur Magazine, Eurosport)
1-L’Auto 1903

2-3-Henri Desgarde (Gençlik ve yaşlılık halleri)


4-1903 yarışında Maurice Garin

Tour de France, 1904 yılında da 6 etap olarak gerçekleşti ve 1905 yılında 11 etapa geçildi. Ayrıca bu sefer etaplar sabaha karşı başlatıldı. Desgrange, kazananı değerlendirmenin farklı yollarını denemekteydi. İlk iki yarışta bugün de olduğu gibi birikmiş zaman kullanılmıştı, ancak 1905’dan 1912’ye kadar her gün sıralamalar için verilen puanlar kullanıldı. Daha sonra tekrar toplam süreye dönüldü.
Puanlamada daha ön sıralarda yer alan daha düşük puan alıyordu. Her iki uygulamanın o dönem için problemleri olduğu ortadaydı. Mekanik bir sorunla başa çıkan bir bisikletçinin bir kulüp mensubu olmasına rağmen kurallar gereği bisikletini tek başına onarması gerekiyordu. Bisikletçiler mekanik sorunlarını kendi çözünce o kadar çok zaman kaybedebiliyorlardı ki bu, ona yarışa mal olabiliyordu. Bisikletçiler zaman ile sıralandığında, kazanılan veya kaybedilen zaman tüm yarışı belirleyebiliyordu. Yarışı puanlara göre değerlendirmek, aşırı etkili zaman farklarını ortadan kaldırdı, ancak rakipleri agresif sürüşten caydırdı. Hızlı ya da yavaş bitirmeleri ya da saniye ya da saat farkıyla bitirmeleri hiç fark etmiyordu, bu yüzden çizgiye yaklaşana kadar rahat bir tempoda birlikte bisiklet sürme eğiliminde olabiliyorlardı.
1906’ya gelindiğinde toplam etap sayısı 13 ve toplam mesafe de 4.545 km’ydi. O sene 82 bisikletçi katılım sağlamış ve sadece 14 bisikletçi turu bitirmişti. Kazanan René Pottier’in ortalama hızı 24.46 km/s’ti. 1911’e gelindiğinde toplam etap sayısı 15 ve toplam mesafe de 5.344 km oldu. 1927’ye gelindiğinde toplam etap sayısı 24 ve toplam mesafe de yine hemen hemen aynıydı: 5.340. Şampiyonun ortalama hız da 27’lere gelmişti. 1930’ların başından itibaren önce etap sayısı 21’e ve toplam mesafe de 4.300-4.400’lere düşürüldü. Şampiyonun ortalama hızı da 30 km/s’lere gelmişti. Bu yıllarda artık katılan 100 bisikletçinin yaklaşık yarısı turu bitirebiliyordu. 1939’a kadar ev sahibi Fransa yanı sıra Belçika, Luksemburg ve İtalya’dan şampiyonlar çıkmıştı. 2.Dünya Savaşı başlayınca sonrasında da devam eden toplam sekiz yıllık bir ara oldu.
Gazeteler tarafına gelince bu süreçte L’Auto’nun 1905 yılında tirajı 25.000’den 65.000’e yükseldi; 1908’de çeyrek milyona ulaştı. Tur, I. Dünya Savaşı sırasında askıya alındıktan sonra geri döndü ve L’Auto’nun tirajının 1923’te 500.000’e ulaşmasıyla büyümeye devam etti. Desgrange’a göre rekor, 1933 Turu sırasında 854.000 idi. Bu arada rakip Le Vélo, çoktan iflas etmişti.
1933 Tour de France Posteri (Vintagebicycleposters)

Philippe Thys (Capovelo)

1944’te L’Auto Almanlara çok yakın makaleler yayınladığı gerekçe gösterilerek kapatıldı ve Tour de France’a ait olanlar da dahil olmak üzere tüm mallarına devlet tarafından el konuldu. Tur hakları devlete geçmişti. Ünlü spor mjuhabiri Jacques Goddet’in başka bir günlük spor gazetesi olan L’Équipe’i yayınlamasına izin verildi, ancak bir Fransa turunu yönetmek için rakip bir aday vardı: Sports ve Miroir Sprint konsorsiyumu. Savaş sonrası her ikisi de bir yarış düzenledi. 1947 yılında L’Équipe, Le Parisien Libéré ile birlikte, Tour de France’ın haklarına sahipken, Sports ve Miroir Sprint’te La Ronde de France vardı. Her ikisi de hem maddi olanaksızlıklar sebebiyle hem de devlet o kadarına izin verdiği için 1946’da temsili olarak beşer etaplık yarışlar düzenledi. L’Équipe’nin turu daha iyi organize edildi ve savaştan önce, Fransız bisikletçiliğinin zirvede olduğu dönemde başarılı olan milli sporcuları da yarıştırması sebebiyle halka daha çok hitap etmişti.
Daha sonraki yıllarda Tur, sadece L’Equipe tarafından organize edildi ve bu tur yine 21 etap, 4.640 km olarak gerçekleşti. Tur 1980’lere kadar 20 ila 25 etap arasında ve toplamda yaklaşık 4.000 km.ydi. 1948 birincisi Gino Bartali, 1949 birincisi Fausto Coppi oldu; bu isimlerden Giro vesilesiyle bahsetmiştik. Coppi’nin 1952’deki diğer zaferinden sonra 1953-55 arasında üç yıl üst üste birinci Louison Bobet’ti. 1957’den itibaren uzun bir süre Jacques Anquetil dönemi yaşandı. 1964’e kadar beş birincilik yaşayan Anquetil ile dönein bir diğer önemli ismi Raymond Poulidor’la çekişmeleri çok popülerdi.
Savaş sonrası dönemde katılım milli takım mantığına göre oluyordu. Bazı ulusların birden fazla takımı vardı ve bazıları sayıyı oluşturmak için diğerleriyle birleşiyordu. Bisikletçiler sezon içinde farklı takımlarda olabiliyordu ve bu dönemde sadakat, devamlılık konusu hep sorgulanmaktaydı. Milli takımlardaki bisikletçiler ülkelerinin renklerini giyiyorlardı ve göğüslerinde normaldeki takımın adının yazılı olduğu küçük bir kumaş taşımaktaydılar. Sponsorlar, yılın en büyük yarışı için bisikletçilerin üzerinden kendi isimlerini vurgulayamadıkları için çok da mutlu değildi.
1960’ların başında dünyadaki ekonomik koşullarla birlikte bisiklet satışları düşmüştü ve bisiklet fabrikaları kapanıyordu. Fabrikalar, markaların Tour de France’da tanıtımına izin verilmemesi halinde endüstrinin ölme riski olduğunu söylüyorlardı. Tur, 1962’de ticari mantığına geri döndü ve Le Parisien Libéré’nin sahibi Émilion Amaury, Tur’a finansal olarak dahil oldu. Bir başka ünlü spor muhabiri Félix Lévitan, Tur’un eş organizatörü yapıldı ve Levitan’ın mali konulara odaklanmasına karar verilirken Jacques Goddet sporla ilgili konulardan sorumlu tutuldu. Bu isimlerin hepsi Fransa bisiklet dünyasının ve gazeteciliğin önemli isimleriydi. Bunlara ilave olarak Tour de France, profesyonel bisikletçiler için tasarlanmıştı, ancak organizasyon aradaki boşluğu da değerlendirmek adına 1961’de amatör versiyonu olan Tour de l’Avenir’i başlattı.
1960’larda doping ciddi bir sorun haline gelmeye başlamıştı ve 1967’de Tom Simpson’ın ölümüyle konu doruğa ulaştı. Ardından bisikletçiler Tur’un ağır şartları sebebiyle greve gitti. Union Cycliste Internationale, günlük mesafelere sınırlar getirdi, dinlenme günleri koydu ve doping için de testler başlattı. Tur, 1967 ve 1968’de milli takımlara geri döndü, ancak bu da kısa sürdü; firmalar yine baskın gelmişti. O zamanlar birkaç yılda bir milli takımların olacağı söylenmişti, ama 1968 bu konuda son yıl oldu.
Görseller:
1-1947 Turu

2-1955 Louison Bobet

3-1957 Jacques Anquetil

4-1964 Raymond Poulidor ve Anquetil

1969’dan itibaren Eddy Merckx dönemi başlamıştı. Belçikalı, 1975’e kadar beş birincilik elde etti. 1973’te hem Vuelta’yı hem de Giro’yu kazandıktan sonra Tour de France’a katılmadı. Bu dönemde bir başka ismi de unutmamak gerek: Raymond Poulidor. Fransız, Tour de France’a 14 kez katıldı ve 12 kez bitirmeyi başardı. Üç ikinciliği ve beş üçüncülüğü vardı, ancak bir kez bile sarı mayoyu elde edemedi. Kariyerinin savaş sonrası dönemin en iyi iki bisikletçisi Jacques Anquetil ve Eddy Merckx ile kesişmesi talihsizliğini yaşamıştı. Ancak çok hırslı olmayan öte yandan bisiklet sevdalıları tarafından çok sevilen, Poulidor’ı geçmek diğer Fransız efsane Anquetil için bir amaçtı.
Eddy Merckx, 1973’te katılmadı ve 1975’te de Bernard Thévenet’e geçildi ve Thévenet 1975’te de birinci oldu. Sonraki dönemde Fransız Bernard Hinault devreye girdi. 1978-79’daki iki zaferden sonra 1985’e kadar üç kez daha birinci olan Hinault iki kez de ikinci oldu; yani 1978-86 arasında yedi kez kürsüde yer aldı. 1983-1990 arasında ABD.li Greg Lemond ve Fransız Laurent Fignon sahneye çıktılar. Üç kez birinci olan Lemond ve iki kez birinci olan Fignon. 1989’daki Greg Lemond, Laurent Fignon’u sadece 8 saniye ile geçerek birinci olmuştu. Bu fark, hala birinci ile ikinci arasındaki en düşük fark olarak tarihte yerini alıyor. Bu üçlünün ayrıca toplamda beş tane ikinci ve üçüncülüğü de vardı, Hinault’un son dönemlerinde diğer ikisi ön plana çıkmaya başlamışlardı.
1990’lar ise İspanyol Miguel Induráin’in aralıksız üstünlüğü ile başlamış, 1991-95 arasında aralıksız beş birincilik kazanmıştı. 1996’dan itibaren aslında bir Doğu Alman olarak dünyaya gelen Jan Ulrich’in sahneye çıktığını görüyoruz. Ulrich, 1997’de birincilik kazandığında 23 yaşındaydı. Daha önce de 20’li yaşların başında Tur’u kazananlar olmuştu, mesela 1983 yılında Fignon, ama uzun bir aradan sonra bu ilkti. 1996 ve 1998’te de ikinci olan Ulrich, 1999-2005 arasında yedi kez birinci olan ABD.li Lance Armstrong’un üç kez arkasında ikinci oldu ve bir kez de üçüncüydü.
Armstrong ve Ulrich demişken 1980’lerin ortasından itibaren doping testlerinin tespit edemediği yeni bir ilaç olan eritropoietin (EPO) kullanılmaya başlandığı için doping çağı olarak adlandırılabilecek bir döneme girilmişti. 1998 Tour de France sırasında, Festina Olayı olarak bilinen bir doping skandalıyla, sporda sistematik doping olduğu ortaya çıkınca bisiklet sporu temelden sarsıldı. Çok sayıda bisikletçi ve bazı takımlar yarıştan atıldı. Bu ortamda İtalyan Marco Pantani, zafere ulaştı. 1999 Tour de France, sporun bir önceki yılki doping fiyaskosunun ardından imajını temizlemeye çalışması nedeniyle ‘Yenileme Turu’ olarak ilan edildi. Ancak ilerleyen yıllarda bunun da bir işe yaramadığı görüldü. 1999’dan itibaren sürekli kazanan ABD.li Lance Armstrong vakası başta olmak üzere birkaç vaka yaşandı. Bu durum 2010’a kadar üstü daha sonra çizilen dereceye girenler olarak toplamda 25 yıl boyunca bulanık bir dönem olarak devam etti. Örneğin 2005 yarışında hem Armstrong hem de Ulrich’in derecelerinin üstü çizildi.
Görseller:
1-Eddy Merckx

2-Bernard Hinault

3-Greg Lemond ve Laurent Fignon

4-Miguel Induráin
