(Pedal Türkiye’de yayınlanmıştır)
Paris–Roubaix, Paris’in kuzeyinde başlayan ve Belçika sınırındaki Roubaix’te biten bir günlük profesyonel bisiklet yol yarışıdır. Bisiklet sporunun en eski yarışlarından biridir ve beş anıt yarıştan birisidir. Kuzeyin Cehennemi, Cehennemde Bir Pazar (aynı zamanda 1976 yarışıyla ilgili bir filmin adı), Klasiklerin Kraliçesi olarak anılmaktadır. Böyle anılmasının en önemli sebebi Paris–Roubaix’nın, son günlerde gerçekleşmiş olan E3 Saxo Bank Classic, Gent–Wevelgem ve Ronde van Vlaanderen gibi parke taşları ile ünlü olmasıdır, ama bundan biraz daha fazlasının olmasıdır. Kullanılan yollar, özel lastiklerin geliştirilmesine yol açmıştır. Lastik patlamaları ve diğer mekanik problemler genellikle tarihte birçok kez sonucu etkileyecek seviyede olmuştur. Yarışın itibarına rağmen, zor koşulları nedeniyle yarışa katılmayan ünlü bisikletçiler olmuştur. Sonuçta 1977’den beri, Paris–Roubaix’in galibi, ödülünün bir parçası olarak bir parke taşı almaktadır. Bu da yarışın zorluğunu anlatmak açısından önemli bir göstergedir.
Başlangıcına baktığımızda ise yarışın fikrinin yeni velodrom binasını inşa edilmesinde aktif rol alan iki Roubaix’lı tekstilci Théodore Vienne ve Maurice Perez tarafından ortaya atıldığı görülmektedir. Fikirleri vardı ancak iki büyük problemle karşı karşıyaydılar. Birincisi, Roubaix’in fazla taşralı bir varış noktası olabileceğiydi, o dönemde Paris ve diğer büyük şehirler bu tip şeyler için gözdeydi. İkincisi de maddi olarak başlangıç ve bitişin ikisini birden organize edemeyecekleriydi. Fransa’nın tek günlük spor gazetesi olan Le Vélo’ya başvurmaya karar verdiler ve en sonunda yöneticisi Paul Rousseau’ya bir mektup yazdılar:
“Sevgili M. Rousseau, Bordeaux-Paris yaklaşıyor ve bisiklete binmeyi teşvik etmek için çok şey yapan bu büyük yıllık etkinlik bize bir fikir verdi. Bordeaux-Paris’ten dört hafta önce yapılan bir eğitim yarışı hakkında ne düşünürsünüz? Paris ve Roubaix arasındaki mesafe kabaca 280 km’dir, dolayısıyla Bordeaux-Paris’in gelecekteki katılımcıları için çocuk oyuncağı olacaktır. Bitiş, Roubaix Vélodrome’da yapılacaktır. Vatandaşlarımızın çoğu hiçbir zaman büyük bir yol yarışı gösterisini görme ayrıcalığına sahip olmadığından ve Roubaix’in gerçekten misafirperver bir kasaba olduğuna inanacak kadar kasabamıza güvendiğimizden, herkesin coşkulu bir şekilde karşılanacağından emin olabilirsiniz. Ödül olarak Roubaix Velodrome adına 1.000 franklık bir birincilik ödülü verebiliriz ve bunun dışında herkesi memnun edecek cömert bir ödül listesi oluşturacağız. Ama şimdilik, Le Vélo’nun himayesine ve başlangıcı organize etme konusundaki desteğinize güvenebilir miyiz?”
Önerilen birincilik ödülü, o sırada bir madencinin yedi aylık maaşına denk geliyordu. Rousseau hevesliydi ve bisiklet editörü Victor Breyer’i bir rota oluşturması için gönderdi. Ertesi sabah, daha sonra Tour de France’ın organizasyonunda görev alacak ve Union Cycliste Internationale’nin önde gelen yetkililerinden biri olacak Breyer bisikletle yola devam etti. Rüzgar, yağmur, soğuk ve parke taşları arasında Breyer, Roubaix’e bitkin halde ulaştı. Tamamen olumsuz fikirlere sahip olan Breyer’i o akşam Roubaix ekibiyle güzel bir yemek ortamında ikna etmişlerdi. Bu şekilde büyük bir yarış doğmuş oldu.
Görseller, 1895-1924 arasında faaliyet gösteren ve yarışın başlangıç sebebi olan Roubaix Velodromu’na ait (Kaynak: Bibliotheque numerique de Roubaix)



Paris–Roubaix’ya kaldığımız yerden devam. Önceki bölümün linkini de en altta bulabilirsiniz.
Bir iddiaya göre Théodore Vienne ve Maurice Perez’in ilk yarışı Paskalya Pazarı için planlamıştı. Kiliseden hem bisikletçilerin hem de seyircilerin ayine katılmak için zamanları olmayacağı yönünde itiraz gelmişti. Vienne ve Perez, bisikletçiler için başlangıçtan 200 metre uzakta, Maillot Bulvarı’ndaki bir şapelde bir ayin yapılacağına söz verdiler, ancak bunun sabahın çok erken bir saati olması itibariyle gerçekleşip gerçekleşmediği belirsiz. Bir başka iddiaya göre de tarih değişti. Ancak ikinci yarışın 1897’de Paskalya Pazarında gerçekleştiği konusunda herkes hem fikir. Bir başka ilginçlik de ilk yarışı bir Fransızın değil bir Alman’ın kazanmasıydı: Josef Fischer.
Roubaix’te bir yerel kahraman olan Maurice Garin, ilk yarışta Fischer’in 15 dakika arkasından gelmişti, ancak ikinci yarışı kazanmıştı. Garin, Roubaix’te velodromun son iki kilometresinde Hollandalı Mathieu Cordang’ı yenerek kazandı. İkisi velodroma girdiğinde herkes çılgınca alkışlıyordu. Her ikisi de çamura bulandığı için tanımak zordu. Cordang birdenbire kaydı ve düştü, bisikletine geri döndüğünde 100 metre geride almıştı. Kalan altı tur boyunca Garin’i yakalayamamıştı.
O dönemlerden itibaren yarış, kuzey Fransa’nın eski kömür madenciliği bölgesinin Arnavut kaldırımlı yollarında bisikletçileri her zaman çamur içinde bıraktı. Ancak, bu yarış Kuzeyin Cehennemi adını böyle kazanmadı. I. Dünya Savaşı’ndan sonra organizatörler ve gazeteciler, rotanın ne kadarının dört yıllık bombardıman ve siper savaşından sağ çıktığını görmek için 1919’da Paris’ten yola çıktı. Ve ilk başta her şey iyi görünüyordu. Ama sonra, kuzeye yaklaştıkça, hava bozuk kanalizasyonun yanında diğer kötü kokularla dolmaya başladı. Ağaçlar kararmıştı ve her yer çamurdu. Burayı ilk kimin ‘cehennem’ olarak tanımladığını kimse bilmiyor ama daha iyi bir kelime yoktu. Ve ertesi gün gazetelerde çıkan haberlerde o küçük grubun ‘kuzeyin cehennemini’ gördüğü yönündeydi.





Görseller Kaynak: Human Cyclist