
Trabzonspor U19 Takımı, UEFA Youth League (Gençlik Ligi) finalinde, bir altyapı ekolü olan Barcelona U19 Takımı’na yenilerek ikinci sırada yer almıştır. Bu sezon 88 takımın katıldığı bu önemli turnuva 2013 yılında UEFA tarafından Avrupa futbolunun altyapısını güçlendirmek için önemli bir girişim olan UEFA Youth League’i organize edilmeye başlanmıştır. Turnuvanın temel amacı, Avrupa kulüplerinin altyapılarından yetişen genç futbolculara uluslararası rekabet deneyimi kazandırmak, profesyonel futbola geçişi teşvik etmek ve kulüplerin altyapıya yaptıkları yatırımları görünür kılmaktır. İlk yıllarda yalnızca UEFA Şampiyonlar Ligi grup aşamasına katılan takımların U19 ekiplerini kapsayan organizasyon, zamanla kapsamını genişletti ve Avrupa futbolunda altyapı çalışmalarının profesyonel arenaya taşınmasında önemli bir rol oynamıştır. Turnuva, final karşılaşmalarının İsviçre’nin Nyon şehrinde, UEFA’nın merkezinde bulunan Colovray Stadyumu’nda oynanması sayesinde ayrı bir prestij kazanmıştır. Son şampiyon Barcelona ise La Masia’nın Avrupa futboluna sunduğu değeri bir kez daha göstererek ilk şampiyonluğu da elde etmiştir.
Yapısal Değişimler: Ulusal Şampiyonlar Yolunun Açılması
2015–2016 sezonuyla birlikte UEFA Youth League, sadece Şampiyonlar Ligi kulüplerini değil, Avrupa genelindeki ulusal genç takım şampiyonlarını da kapsayacak şekilde yeniden şekillendirilmiştir. Bu adım, elit kulüplerin dışında kalan, ancak altyapısından umut vadeden oyuncular yetiştiren kulüplere de uluslararası vitrin fırsatı sunmuştur. Yeni format, iki ana yoldan oluşmaktadır: Şampiyonlar Ligi Yolu ve Ulusal Şampiyonlar Yolu. Ulusal şampiyonlar, çift ayaklı eleme sistemleriyle ilerlerken, Şampiyonlar Ligi’nden gelenlerle play-off aşamasında karşılaşma fırsatı bulmuştur. Bu yapı, Avrupa futbolunun coğrafi çeşitliliğini ve altyapı farklılıklarını da ortaya koyan önemli bir platform haline gelmiştir.
UEFA Youth League’in bu yapılandırmasında, A takımın UEFA Şampiyonlar Ligi’nde yer alması, genç takımın doğrudan Youth League’e katılımını garanti altına alıyor ve önemli bir avantaj sağlamaktadır. Buna karşılık, Ulusal Şampiyonlar Yolu üzerinden gelen takımlar, eleme turu oynamak zorunda kalmaktadır. Bu yapısal değişim, Şampiyonlar Ligi yolundan gelenlere biraz daha avantaj sağlamakla birlikte yine de bütün Asvrupa’ya fırsat sunulması anlamında önemli bir gelişmedir.
Kulüp Performansları (2013 – 2024)
2013–2024 yılları arasındaki UEFA Youth League verilerine göre, turnuvanın yarı final ve üstü aşamalarında (ilk dört) toplam 40 başarı, 14 farklı ülke federasyonu tarafından paylaşılmıştır. Tablo 1’deki bu verilere göre, İspanya 9 kez ilk dörde ulaşarak en başarılı federasyon olmuştur; Barcelona ve Real Madrid ise dörder kez bu aşamalara kalarak bu başarıda önemli rol oynamıştır. Barcelona, iki şampiyonluk ve iki yarı final; Real Madrid ise bir şampiyonluk ve üç ikincilik elde etmiştir. Barcelona şampiyonluk sayısını üçe çıkartarak önemli bir başarıya ulaşmıştır. İspanya’nın komşusu Portekiz ise sekiz kez ilk dört başarısıyla İspanya’yı yakından takip etmektedir. Benfica (4 kez) ve Porto (3 kez), ülkenin ana temsilcileri olurken, Sporting CP de bir kez yarı finale yükselmiştir. Özellikle Benfica, bir şampiyonluk ve üç ikincilik ile turnuva tarihinin en çok final oynayan kulüplerinden biri olarak dikkat çekmiştir. İngiltere ise 5 kez ilk dörde ulaştı; bu başarıların büyük bölümü Chelsea tarafından sağlanmıştır. Chelsea dört kez yarı finale kalırken, bunların ikisini şampiyonlukla, ikisini ikincilikle tamamlamıştır. Manchester City ise bir kez yarı final oynamıştır.
Tablo 1: Kulüplerin Yarı Final ve Üstü Performansları (2013 – 2024)

Avusturya, bu sezon dördüncü kez yarı final oynayan Red Bull Salzburg ile daha önce üç kez ilk dörde kalmıştır. RB Salzburg, daha önceki dönemde bir şampiyonluk, bir ikincilik ve bir yarı final ile Avusturya adına önemli bir profil çizmiştir. İtalya ise toplamda dört kez ilk dörde yükselmiştir. Bu başarılar, AC Milan (2 kez), AS Roma ve Juventus (birer kez) tarafından paylaşılmıştır. İtalyan kulüpleri yarı final ve ikincilik başarısı göstermelerine rağmen şampiyonluk elde edememiştir. Hollanda, Almanya ve Fransa federasyonları ise ikişer kez ilk dörde ulaşmıştır. Hollanda temsilcileri AZ Alkmaar ve Ajax Amsterdam, Almanya’dan Schalke 04 ve TSG Hoffenheim, Fransa’dan ise Paris Saint-Germain ve Nantes birer kez yarı final görmüştür. Bu sezon ikinci kez yarı finale kalan AZ Alkmaar daha önce bir şampiyonluk elde etmiştir. Belçika, Hırvatistan, Ukrayna ve Yunanistan federasyonlarından birer kulüp (sırasıyla Anderlecht, Hajduk Split, Shakhtar Donetsk ve Olympiacos) ilk dörde kaldı. Ancak bu ülkelerden üçü şampiyonluk veya ikincilik yaşayamamışken Olympiacos 2024 yılında şampiyon olmayı başarmıştır.
2024–25 Sezonu: Yeni Format, Yeni Heyecan
2024-25 sezonu, UEFA’nın genel kulüp turnuvaları formatlarındaki değişikliklere paralel olarak Youth League’de de yeniliklerin uygulandığı bir dönem olmuştur. Bu sezon Şampiyonlar Ligi Yolu’nda 36 kulübün U19 takımı altı maçlık bir lig aşaması oynadı ve en iyi 22 takım elemelere yükselmiştir. Yurtiçi Şampiyonlar Yolu’nda ise 52 federasyonun şampiyonu, üç turluk bir eleme sistemiyle 10 takım belirlenmiştir. İki yoldan ilerleyen toplam 32 takım tek maç üzerinden birbirleriyle karşılaşmıştır. Üç tur daha geçerek yarı finale kalan dört takım Barcelona, AZ Alkmaar, Red Bull Salzburg ve Trabzonspor olmuştur. Bu ekiplerin altyapı modelleri, Avrupa futbolunun genç oyuncu gelişim vizyonundaki çeşitliliği yansıtmaktadır.
Barcelona, yıllardır “La Masia” sistemiyle Avrupa’nın en prestijli altyapı okullarından birini yönetmektedir. Kulüp, oyuncu gelişimini yalnızca fiziksel ve teknik becerilerle sınırlı tutmayıp, kulübün oyun kimliğine uyum gibi çok boyutlu bir eğitim anlayışına dayandırmaktadır. Barcelona’nın altyapı modeli, erken yaşlardan itibaren tüm yaş kategorilerinde ortak bir oyun felsefesinin benimsetilmesi üzerine kuruludur ve bu model, dünya çapında birçok altyapı akademisine ilham kaynağı olmuştur. La Masia’dan yetişenler A takım ve diğer kulüplerde görev alma fırsatına sahip olmakla birlikte İspanyol sisteminin onlara sunduğu B takımı fırsatı da vardır. pek çok oyuncu önce Barcelona Athletic takımına alınmaktadır. Bu takım İspanya’nın alt liglerinde mücadele ederek gençlere profesyonel maç tecrübesi kazandırmaktadır.
AZ Alkmaar ise nispeten daha düşük bütçelerle çalışan, ancak etkili bir scouting ve bireysel gelişim odaklı altyapı modeliyle öne çıkmaktadır. Hollanda’nın köklü futbol eğitim geleneğinden beslenen AZ Alkmaar, fiziksel yeterlilikten çok teknik kapasite ve oyun görüşüne yatırım yapmaktadır. Kulüp, genç oyunculara erken yaşta A takım şansı verme konusunda oldukça cesur davranmakta, bu da genç yeteneklerin hızla profesyonel seviyeye adapte olmalarını sağlamaktadır. Jong AZ, Hollanda’nın ikinci seviye ligi olan Eerste Divisie‘de mücadele etmektedir. Burada genç oyuncular yetişkinlerle gerçek profesyonel maçlar oynayarak fiziksel, taktiksel ve mental dayanıklılık kazanmaktadır.
Red Bull Salzburg, modern futbolun endüstriyel altyapı modellerinden birini temsil etmektedir. Red Bull organizasyonunun bir parçası olan kulüp, bilimsel antrenman yöntemlerini, veri analizlerini ve global scouting ağını etkin kullanarak sistematik bir oyuncu üretim hattı oluşturmuştur. Salzburg, genç oyunculara sadece fiziksel ve teknik gelişim değil, aynı zamanda uluslararası rekabet tecrübesi kazandırma konusunda da öncüdür. Avrupa’nın büyük liglerine hızlı oyuncu ihraç edebilmesi, bu modelin verimliliğini kanıtlamaktadır. A takıma geçiş dışında Red Bull grubu içinde yer alan FC Liefering, genç oyuncular için “profesyonelliğe geçiş ligi” gibidir. 2. Lig maçlarında oynayarak hem fiziksel hem de taktik açıdan gelişim sağlamaktadırlar. FC Liefering’de parlayanlar, hemen Salzburg A takımına veya Red Bull grubundaki başka kulüplere geçiş yapabilmektedirler.
Türkiye’nin altyapıya dayalı oyuncu yetiştirme geleneğinde, yerel kimlik ve kulüp aidiyeti kavramlarına büyük önem veren Trabzonspor, son yıllarda altyapıya yönelik yapısal dönüşüm çalışmaları başlatmıştır. Bu süreçte Belçika merkezli Double Pass danışmanlık şirketiyle iş birliği yapılmış, kulübün akademi yapısında eğitim müfredatı, antrenör eğitimi, oyuncu izleme ve bireysel gelişim programları gibi alanlarda sistematik modernizasyon gerçekleştirilmiştir. Şu an devam etmeyen Double Pass iş birliği, Trabzonspor’un altyapısında Avrupa standartlarına uygun bir organizasyon kültürü oluşturulmasına katkı sağlamış, kulübün genç oyunculara daha planlı ve bilimsel bir gelişim ortamı sunmasını mümkün kılmıştır.
Bu dört kulübün yarı finale ulaşması, Avrupa’da genç oyuncu gelişiminin tek bir kalıba bağlı olmadığını, aksine çok farklı kültürlerin, modellerin ve stratejilerin başarılı olabileceğini göstermektedir. Yüksek bütçeli altyapı merkezleri, bilimsel modeller, yerel kaynaklara dayalı yapılanmalar ve kulüp kültürü temelli eğitim yaklaşımları, Avrupa futbolunun geleceğini şekillendiren çeşitli yolları temsil etmektedir. Trabzonspor dışındaki üç kulübün bir ortak noktası ise gençlerinin sahada “genç yıldız adayı” olmaktan çıkıp “gerçek profesyonel futbolcu” olmayı öğrenme süreciyle ilgili geniş fırsatlarının söz konusu olması ve bu deneyimin, onların en üst seviyede rahat oynamasına veya doğrudan başka kulüplere transfer olmasına zemin hazırlaması gerçeğidir.
UEFA Youth League’in Avrupa Futboluna Katkısı
UEFA Youth League, sadece yetenek avcıları için değil, kulüplerin finansal sürekliliği açısından da kritik bir platforma dönüşmüştür. Altyapıdan profesyonel sahalara çıkan oyuncular, kulüpler için hem sportif başarı hem de transfer geliri potansiyeli taşımaktadır. UEFA Youth League, genç oyuncuların profesyonel kariyerlerinde önemli noktalara ulaşmalarında kritik bir rol oynamıştır. Tablo 2’de Youth League’de oynadıktan sonra profesyonel kariyerlerinde üst düzey futbol oynamaya devam eden oyuncular incelendiğinde oyuncu gelişiminde farklı yollar olduğu görülmektedir. Tabloda mevcut kulüplerine ve mevcut piyasa değerlerine yer verilmektedir. Bu oyunculardan bazıları piyasa değerlerini sürekli yukarı taşımışlardır, ancak bazılarının düşüşe geçmiş olması da söz konusudur.
Bazı oyuncular, altyapısından yetiştikleri kulüpte profesyonel kariyerlerine devam etmeyi başarmışlardır. Trent Alexander-Arnold (Liverpool), Phil Foden (Manchester City), Lamine Yamal ve Pau Cubarsí (Barcelona), Federico Valverde (Real Madrid) ve Diogo Costa (Porto) bu gruba örnek teşkil etmektedir. Bu oyuncular, kulüp kültürüne ve oyun sistemine küçük yaşlardan itibaren adapte edilerek A takımın vazgeçilmez parçaları hâline gelmişlerdir. Öte yandan, pek çok oyuncu genç yaşta başka büyük kulüplere transfer olarak kariyerlerinde yükselmiştir. Jude Bellingham (Real Madrid), Christopher Nkunku (Chelsea), Achraf Hakimi (Paris Saint-Germain), Kingsley Coman (Bayern Münih), Kai Havertz (Arsenal), Jadon Sancho (Manchester United), Ibrahima Konaté (Liverpool) ve Rúben Dias (Manchester City) bu kategoride yer almaktadır. Bu oyuncular, Youth League deneyiminden sonra farklı futbol kültürlerinde gelişimlerini sürdürmüş ve Avrupa’nın önde gelen takımlarında önemli roller üstlenmişlerdir.
Özellikle Barcelona, Manchester City ve Paris Saint-Germain gibi kulüpler, hem A takımlarına hem de Avrupa’nın diğer büyük kulüplerine önemli oyuncular kazandırmıştır. Aynı zamanda bu oyuncuların güncel piyasa değerleri, bu altyapıların hem sportif hem de ekonomik açıdan ne kadar değerli üretimler yaptığını gözler önüne sermektedir.
Tablo 2: Beş Büyük Futbol Ülkesinin Youth League Takımlarından Profesyonel Örnekler

Genel olarak değerlendirildiğinde, UEFA Youth League’de tecrübe kazanan oyuncuların önemli bir bölümü profesyonel kariyerlerinde büyük sıçramalar yapabilmiş, ancak doğrudan yetiştikleri kulüpte uzun yıllar devam edebilen oyuncu sayısının sınırlı olduğu gözlemlenmiştir. Özellikle İngiltere ve İspanya kulüplerinin altyapıdan A takıma geçişi sağlama konusunda nispeten daha başarılı olduğu, Almanya, Fransa ve İtalya kökenli oyuncuların ise sıklıkla farklı liglerde kariyerlerini geliştirdiği dikkat çekmektedir. Ayrıca, büyük ligler arasında Youth League geçmişi olan yeteneklerin transferinin oldukça yoğun olduğu ve büyük kulüplerin bu oyunculara erken yaşlarda yatırım yapmayı sürdürdüğü görülmektedir.
UEFA Youth League’de forma giyip profesyonel kariyerlerinde üst seviyelere ulaşan oyuncular arasında Portekiz, Hollanda, Avusturya, Belçika, Hırvatistan, Norveç ve Ukrayna gibi beş büyük futbol ülkesi dışındaki ülkelerden gelen isimler de önemli bir yer tutmaktadır ve bunların örnekleri Tablo 3’te yer almaktadır.
Tablo 3: Diğer Bazı Ülkelerin Youth League Takımlarından Profesyonel Örnekler

Portekiz’den yetişen oyuncuların büyük bölümü, Youth League sonrası uluslararası kariyerlerinde Avrupa’nın önde gelen kulüplerine transfer olmuştur. Rúben Dias (Manchester City), João Félix (Atlético Madrid), João Neves (Paris SG) ve Diogo Dalot (Manchester United) gibi isimler, Benfica ve Porto gibi altyapılardan yetişmiş, ardından kariyerlerine üst düzey takımlarda devam etmişlerdir. Diogo Costa ise FC Porto’da kalarak hem kulübün hem de ülkenin önemli kalecilerinden biri olmuştur. Bu tablo, Portekiz kulüplerinin genç oyuncuları doğrudan A takımlarına entegre edebilme ve Avrupa piyasasına sunma becerisine iyi bir örnektir.
Hollanda’dan gelen oyuncuların büyük bir bölümü ise geleneksel Ajax sisteminin etkisini yansıtmaktadır. Ryan Gravenberch (Liverpool) ve Matthijs de Ligt (Manchester United) gibi oyuncular, Ajax altyapısında yetişmiş ve sonrasında Premier League veya Bundesliga gibi büyük liglerde kariyerlerine devam etmişlerdir. Cody Gakpo (Liverpool) örneğinde olduğu gibi, PSV Eindhoven da bu başarıya katkıda bulunmuştur. Hollanda altyapı sistemlerinin, genç oyunculara erken profesyonel fırsatlar sunarak üst düzey kulüplere transfer olmalarını hızlandırdığı gözlemlenmektedir.
Avusturya’dan çıkan oyuncular ise Red Bull Salzburg modelinin etkileyici sonuçlarını göstermektedir. Dominik Szoboszlai (Liverpool) ve Dayot Upamecano (Bayern Munich) gibi isimler, Salzburg altyapısında yetişip kısa sürede Avrupa’nın elit kulüplerine transfer olmuşlardır. Red Bull Salzburg’un sistematik ve bilimsel altyapı anlayışı, uluslararası düzeyde üst seviye oyuncular yetiştirme konusunda büyük başarı sağlamıştır.
Genel olarak değerlendirildiğinde, Belçika, Portekiz ve Hollanda kulüpleri genç oyuncularını daha hızlı bir şekilde Avrupa devlerine entegre etmeyi başarırken, Avusturya ve Hırvatistan gibi ülkeler sistematik altyapı çalışmaları sayesinde üst düzey oyuncu üretiminde etkili olmuştur. Ülkemizden de Berke Özer, Ersin Destanoğlu, Rıdvan Yılmaz ve Yunus Akgün gibi oyuncular bu turnuvada boy göstermiştir. Ancak bu sezona kadar oyuncularımız, takımları turnuvada çok ilerleyemediği için yeterince süre alamamıştır. Bu turnuvadaki birçok Türk oyuncunun daha sonra profesyonel olarak da bir UEFA turnuvasında fırsat bulamadığı da görülmektedir.
Sonuç olarak, UEFA Youth League, genç futbolcuların profesyonel arenaya geçişinde sadece bir başlangıç noktası olmakla kalmamış, aynı zamanda Avrupa futbolundaki oyuncu sirkülasyonunun ve yetenek gelişim stratejilerinin önemli bir parçası hâline gelmiştir.
Genel Değerlendirme ve Gelecek Perspektifi
UEFA Youth League, Avrupa futbolunun altyapı sistemlerinin etkinliğini ve genç yeteneklerin profesyonel futbola entegrasyon süreçlerini gözler önüne sermektedir. Bu turnuva, özellikle büyük kulüplerin altyapı programlarının uluslararası rekabetçi ortamda test edilmesine ve geleceğin yıldızlarının erken yaşta keşfedilmesine imkân tanımaktadır. Turnuva, genç oyuncular için sadece bir vitrin değil, aynı zamanda profesyonel rekabetin erken deneyimlendiği kritik bir aşama işlevi görmektedir. Bugün Avrupa’nın en değerli oyuncularının büyük bir kısmı, ilk kez bu turnuvada uluslararası sahneye çıkmış ve kariyerlerinde önemli bir sıçrama gerçekleştirmiştir. Örnekler, Youth League’in Avrupa futbolundaki genç oyuncu gelişim modeli açısından ne denli kritik bir platform olduğunu güçlü bir şekilde ortaya koymaktadır.
Gelecek perspektifi açısından bakıldığında, UEFA Youth League’in önemi daha da artacaktır. Avrupa kulüplerinin finansal sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda altyapıdan yetişen oyunculara yatırım yapmaları kaçınılmaz bir strateji hâline gelmektedir. Bu bağlamda Youth League, hem kulüplerin hem de federasyonların genç yetenek politikalarının merkezinde yer alacak, profesyonel futbol dünyasının doğal bir uzantısı ve başlangıç noktası olmayı sürdürecektir. Ayrıca, turnuvanın formatında ve yapısında yapılan her yenilik, altyapı rekabetinin kalitesini artırarak Avrupa futbolunun genel dinamizmini de güçlendirecektir. UEFA’nın hedefleri arasında turnuvanın kapsamını genişletmek, daha küçük futbol ülkelerine fırsatlar yaratmak ve kadın futbolu için benzer bir model kurmak bulunmaktadır. Bunların toplamı, UEFA Youth League’i sadece bir altyapı turnuvası olmaktan çıkararak, Avrupa futbolunun geleceğini şekillendiren stratejik bir yatırım alanına dönüştürmektedir.
Kaynakça:
Transfermarkt. (n.d.). Transfermarkt – Futbol transferleri, haberler, piyasa değerleri ve istatistikler. https://www.transfermarkt.com.tr/
UEFA. (n.d.). UEFA Youth League. UEFA.com. https://www.uefa.com/uefayouthleague/
Not: Futbolekonomi sayfasında yayınlanmıştır. https://futbolekonomi.com/index.php/haberler-makaleler/genel/303-tolga-genc/6379-2025-04-29-18-50-06.html
En Son Yorumlar