1982 Dünya Kupası

Kupanın açılış karşılaşmasında Arjantin Belçika ile karşılaşıyordu. Arjantin 1978 Dünya Kupası sahibi yani bir önceki şampiyon olarak sahadaydı. Rakibi Belçika ise Avrupanın en son, yani 1980 şampiyonuydu.  Belçika milli takımındaki birçok oyuncuyu o dönemde Avrupa kupalarında sürekli final oynayan Anderlecht ve Standard Liege takımlarından tanıyordum. Arjantin milli takımı ise 1978’deki şampiyonluktan sonra sokakta top oynarken Kempes taklidi yapmaya çalışarak top sürenlerden bildiğim bir takımdı.

Karşılaşmada önce Maradona’nın düşürülmesi sonucu  Arjantin bir duran top kazanıyordu. Bu pozisyonda Belçika kalecisi Jean Marie Pfaff estetik bir kurtarış yapmıştı, sonrasında Belçika’nın hücumları başlamıştı. İlk yarı boyunca Arjantin kalecisi Ubaldo Fillol Belçikalı oyuncularla karşı karşıya kaldığı birçok pozisyonda gol yememeyi başarmıştı. Arjantin son dünya şampiyonu olabilirdi ancak Belçika’nın oldukça iyi bir takım olduğu ortadaydı. İkinci yarının ortalarında sol taraftan Vercauteren’in uzun pasında bomboş kalan Vandenbergh, topu kolaylıkla kaleye gönderecekti. Fillol’un bu pozisyonda yapabileceği pek bir şey yoktu. Bu karşılaşmadan aklımda kalanlar Belçika’nın dengeli bir takım olması, ilk kez izlediğim Diego Maradona’nın çok etkin bir oyuncu olması, sakin duruşuyla oldukça iyi bir kaleci izlenimi veren Ubaldo Fillol’un 7 numaralı formayı giymesi, kalecilerde görmeye alıştığımız 1 numaranın ise Tottenham Hotspur’dan tanıdığım Osvaldo Ardiles’te olmasıydı.

 

Ubaldo Matildo Fillol

1950 yılında San Miguel del Monte’de dünyaya gelen Fillol, ilk profesyonel sözleşmesini 19 yaşındayken Quilmes ile yapmıştı. Ama takımında bir numara olabilmek için iki yıl daha beklemesi gerekmişti. Bir numara olduktan sonraki yüksek performansı ile 1972 yılında Racing Club’a transfer oluyordu. Yeni kulübündeki ilk sezonunda altı penaltı kurtaran Fillol şöhretini hızla arttırıyor ve takip eden sezon Arjantin’in en büyük iki takımından birisi olan River Plate’e transfer oluyordu. 1973 yılında transfer olduğu kulüpte 9 sezon boyunca, 360 karşılaşmada görev yapan Fillol, birçok kupa kazanmıştı. El Pato, Arjantin’de yılın futbolcusu seçilen ilk kaleciydi.

1978 Dünya Kupası

1974 Dünya Kupasında da milli takım kadrosunda yer alan Fillol, kendisinden daha tecrübeli olan Daniel Carnevali’nin yedeği olarak beklemek zorunda kalmıştı. İkinci turda Arjantin’in kupaya veda edeği kesinleşince son karşılaşmada Doğu Almanya’ya karşı oynama fırsatı bulmuştu. Fillol kendi ülkesinde düzenlenen 1978 Dünya Kupası’nda birinci kaleci olmayı başarmıştı. Ancak bu da kolay olmamış ve Boca Juniors kalecisi “El Loco / Deli” Hugo Gatti ile mücadele etmesi gerekmişti. Ülkedeki River Plate – Boca Juniors kulüp rekabeti kaleye de yansımıştı.

Gatti’nin yaptığı çılgınlıklar biraz artınca, tercihini Fillol’dan yana kullanan teknik Direktör Cesar Menotti’nin güveni boşa çıkmayacaktı. Arjantin, Cruyff’ın ev sahibi ülkedeki cunta yönetimini protesto ettiği için gelmediği turnuvada yine de finale kadar yükselmeyi başaran Hollanda’yı uzatmalarda 3-1 yenerek şampiyon olacaktı.  Turnuva boyunca başarılı bir performans gösteren Fillol da turnuvanın en iyi kalecisi seçilecekti.

Kalecilerin 1 numara olmasına alışmışken 1982 Dünya Kupası’nda 7 numara ile gördüğümde çok şaşırdığım Fillol, 1978 Dünya Kupası’nda ise 5 numaraydı. Yıllar sonra Arjantin Milli Takımı’nın bir kuralı olduğunu öğrenecektim. Oyuncular soyadlarına göre sıralanıyor ve forma numaralarını ona göre alıyorlardı. Ardiles her zaman 1 numaraydı. Tabii ki bu kural Maradona ya da Kempes gibi oyuncular için bozuluyordu.

Gezgin Dönemler

El Pato 1982 Dünya Kupası’ndan sonra bir yıl daha River Plate’de oynayıp sırasıyla Arjantin’in Argentinos Juniors, Brezilya’nın Flamengo ve İspanya’nın Atletico Madrid takımlarında birer sezon geçirecekti. Daha sonra ülkesine ilk kulüplerinden Racing Club’a dönerek üç sezon geçirecek ve Velez Sarfield’de de  iki sezon oynadıktan sonra 41 yaşında oyunu bırakacaktı.

Ona yürüyüşünden dolayı “El Pato” yani “Ördek” diyorlardı. Nerede duracağını çok iyi bilen El Pato, karşı karşıya pozisyonlarda boşlukları küçülterek büyürdü. Böylece hücum eden oyuncunun sanki bir duvara çarpmaktan başka seçeneği yoktu. Bacakları çok dengeliydi ve her iyi kaleci gibi hemen yere düşmezdi.  Bütün ceza sahasına hakimdi. Uzun boylu bir kaleci olmamasına rağmen hava toplarında da hiç de fena değildi. Reaksiyonları ise neredeyse mükemmeldi.  İkinci pozisyonlar için çok çabuk yerden kalkıyordu. Birçok kez birlikte oynadıkları Maradona onun için “Hayatımda gördüğüm en iyi kaleciydi” diyordu.

Maradona’nın Fillol için 2017 yılında onun 67.ci doğumgününde yayınladığı mesajda “Bugün her yönüyle bir fenomenin doğum günü. Her zaman benim ekibimde yer alacaksın Ördek Ubaldo Matildo Fillol”  (“Hoy es el cumpleaños de un fenómeno en todo sentido. ¡Siempre vas a estar en mi equipo Pato Ubaldo Matildo Fillol!”) diyordu.

Son olarak kurtarışlarından oluşan bir video: